Preloader Close
  • 1997'den Bugüne Herkes için Eğitim ve Sağlık

arrow
Latest News

Dünya tarihinde ilk defa Türkiye’de tekstil sektöründe çok yaygın olarak silikozis hastalığı sorunu ile karşılaşılmıştı. Tekstil sektöründe kot kumaşlarından yapılan pantolon ve çeket gibi giysilerin yıpratılması işlemi için kumlama yöntemi büyük tekstil markalarına fason üretim yapan küçük tekstil atölyelerinde1990’lı yılların başından beri kullanılmaya başlanmıştı. Bu işlem esnasında işçiler çok yoğun bir şekilde silikaya maruz kalıyorlardı. Çeşitli bilimsel toplantılarda ortaya konan, çok kısa süre çalışmayla bile meydana gelen vakalara dikkat çeken İNSEV kurucu başkanımız Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan ve yönetim kurulu üyemiz Dr. Emel Çağlar’ın gayretleri ile Kot kumlama işçilerinin, acımasız çok kötü çalışma koşulları ortaya kondu ve yaşanılan ölüm ve hastalıkların bireysel hikâyeleri toplandı. Yapılan bilimsel, sosyal toplantılar ve basın yayın aracılığı ile sorun kamuoyuna mal edildi.

İNSEV, kot kumlama işçilerinin yaşadığı gerçekleri gün ışığına çıkarmakla yetinmedi; işçilerin hukuki mücadelesine ve ailelerine sosyal yardım için aktif destek vermeye ve bu konuda farkındalık yaratarak kurumsal örgütlenmeye de önayak oldu. İNSEV yöneticilerinin öncülüğü ile hekimler, avukatlar, sanatçılar ve mağdur kot kumlama işçilerinin bir araya gelmesi ile Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi kuruldu. Başta büyük bir konser olmak üzere gerçekleştirilen dayanışma etkinlikleri ile kaynak oluşturularak kamuoyu oluşturma eylemleri ve sorumlular hakkında davalar açılarak hukuki mücadele yürütüldü. İstanbul’da ve ardından Ankara’da günler süren kapalı ve açık hava gösteri ve etkinlikleri ile sorun hakkında büyük bir duyarlılık oluşturuldu.

Mücadele sonucu önce sağlık güvencesi olmayan mağdur işçiler primsiz olarak sağlık güvencesine kavuştu, daha sonra tüm tekstil sektöründe kot kumlama işi yasaklandı. İşlerinden ayrılan ve birçoğu çalışamaz durumda olan işçiler için işverenlere yönelik olarak açılan tazminat davaları başarılı olmuyordu. Çünkü işyerlerinin büyük çoğunluğu kayıt dışı idi ve olaylar ortaya çıkınca işverenler tarafından kapatılmıştı. Ayrıca işçilerin “işçi olduklarını” ispatlamak da, sigortalı iki şahit bulunamadığından mümkün olmuyordu.

Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi yaptığı açıklama ve gösterilerle hükümetten bu işçiler için tazminat talebinde bulundu. Çalışma bakanı ve ardından o zamanki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşüldü. Sonunda işçilerin gerçek hakkı olan SGK üzerinden tazminatlar kazanılamadı, ancak bunun yerine hükümet tarafından işçilere “özürlü”  yasası kapsamında maaş bağlandı ve bu maaşın çocuklarına devri kabul edildi. Bu süreçte ancak çok az işçi mahkemeleri kazanarak gerçek tazminatlara ulaşabildi.

Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi Avrupa Temiz Giysi Derneği (Clean Clothes Campaign) ile işbirliği içinde konunun başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada gündeme gelmesine, kot kumlamanın tüm dünyada sınırlanmasına katkıda bulundu. Komite üyeleri ve gönüllüleri halen tekstil sektöründe işçi sağlığı ve hakları için Temiz Giysi Kampanyası adlı dernek çatısı altında çalışmaya devam etmektedir (https://www.temizgiysi.org/). Bu mücadelenin başlatılmasında, komite ve dernek çalışmalarında, olayın evrensel boyutta temsilinde kendisi de bu sektörün mağduru olan Abdülhalim Demir öncülük etmiştir ve etmektedir.